27.11.09

BİZDEN HABERLER :) VE HERKESE MUTLU BAYRAMLAR!

Uzun mu uzun aradan sonra herkese merhaba! Mayıs ayından itibaren bloğuma hiç birşey eklememişim. Bunun için çok tatlı bir bahanem var elbette :) Zaten çok aktif değildim bloğumda. Kutlu doğum haftasından sonra iki kişilik çekirdek ailemin artık üç kişi olacağını öğrendik :) ilk aylar hep zorlu geçmiştir bilenler bilir;) Gebelik süresi boyunca sürekli peşimi bırakmayan ağrılar, sancılar, enfeksiyonlardan sonra "erken doğum tehdidi" (5. ayda) ile karşı karşıya olduğumuzu öğrendik. Aradan 5 ay geçmişti bile... Meleğimiz çok küçüktü ve endişeler, göz yaşları, acabalar derken Ramazan ayından itibaren evime mıhlandım adeta... Elbetteki Rabbimin takdiridir. Dört duvar arasındaki psikolojimi sanırım ancak günlerce, haftalarca, aylarca aynı yerde olmak zorunda kalan biri(leri) anlayabilir. Başlarda çok zorlandım. Şuansa yavrumuza, biricik kızımız "Büşra'ya" kavuşma arzusundan dolayı artık umursamıyorum desem yeridir. Şuan 36+6 haftalığız maşallah barekallah. Küçük hanım annesini çok zorlasada vaktinde doğacak inş. Bunca zamanda naptığımı sorarsanız 2 defa hastaneye yattım-çıktım. Şu son günlerimizde gecelerimizi uykusuz, gündüzleri tam aksine uyuyarak geçiriyoruz. Sanırım yakında uzun bir süre gece bekçiliğine terfi edeceğiz. Babamız şimdiden mızmızlanmaya başladı. Benimle anlaşma yapmaya çalışıyor tüm gayretiyle:)) Dünya bir yana uyku bir yana diyen adamı kısa zaman sonra göreceğiz bakalım :)) Bu kadar zorlu dönemin içerisinde beni yalnız bırakmayan maaileme ne demeli bilemiyorum. Hiç birinin hakkını ödeyemem. Yaşlılara insan gerçekten çok büyük hassasiyetle yaklaşmalı. Onları mutlu etmek için elinden geleni yapmalı. Hele birde hasta ise... Hareketlerim kısıtlı olduğu için, hiç birşey yapamadan öylece kapıya bakmak, adeta elden ayaktan kesilmiş yaşlı misali olmak bana bunları hatırlattı. Son 1 aydır kendimi iyi hissedip ayaklanınca, doktorumuzda sağolsun (kendisinden birşey gizlenmediği için, maşallah hamen anlayıveriyor) beni tekrar uyardı. Artık ne yapalım yüzdük yüzdük Rabbimizin inayetiyle kuyruğuna geldik. Bu saatten sonra her şeyin hayırlarla sonuçlanmasını, yavrumuzu sağlık, sıhhat, afiyet içerisinde kucaklamayı temenni ediyor ve adeta şafak sayıyoruz:)) Bunların yanı sıra hayatımızda yerini alan başka üzücü olan olaylar daha olunca bir avuç sıkıntıdan başka elimizde bir şey yok sanırken, Mevlam sabrı ve tevvekkülü öğretmek için bizlere bunları verdi diye düşünüyorum. Rabbime şükürler olsun! Bugüne geldik ya önemli olan o. inş. bundan sonrasınıda atlatırız hayırlısıyla. hepinizin hayır dualarınıza ihtiyacım var. Ailemin dışında desdeğini esirgemeyen tüm dostlara da teşekkür ediyorum. Bayramdan sonra inş. kalan alışverişimizi tamamlayıp, genel temizlikler yapılacak ve hayırlısıyla minik hanımı beklemeye koyulacağız. Bir ara bizim miniğin eşyalarını sizlere gösteririm inş teyzeleri;) Her zaman bilgisayar başına oturamasamda yada çok duramasamda bloglarınızı uzaktan takip ediyorum. Yorum yapamasamda sizleri "arada" gözetliyorum:) Yokluğumda bana mesaj gönderen arkadaşlarıma da çok teşekkür ediyorum. Bu arada herkesin kurban bayramı mübarek olsun. Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, huzurlu, mutlu bayramlar... Allah'a emanet olun. Beytiye

5.5.09

Bir acı haber ve bir paylaşım...

Herkese Merhaba! Mutlu, hayırlı en önemliside sağlıklı bir gün hatta günler geçirmenizi dilerim... Aslında tarifte eklemek istiyordum fakat sabah aldığım bir haberle adeta sarsıldım. Malesef çok sevdiğim bir arkadaşımın amcası intihar etmiş. Çamaşır ipiyle kendini evin balkonuna herkese karşı asmış... Çok ama çok üzücü ahiret açısından daha da üzücü kahredici bir tablo. Yani ne diyeceğimi bilemiyorum. Allah cümlesine yardım etsin. Oğlunun bankadan ve tefecilerden aldığı borçlar yüzünden eve haciz geliyor vs vs.. tamamen bunalıma sürüklenmiş. Allah'ım ne diyebilirim ki...İnanın şoktayım. İnsan bu devirde imanına öyle bir sarılmalı ki dört elle... Böyle başına musibetler gelince tutunacağı tek bir yer var. Gideceği tek bir kapı, karşılıksız el açabileceği tek bir yer var. Rabbim borç batağına saplanmış ve Ye'se düşmüş herkese bunu idrak etmeyi nasip etsin inş. Bu dünya nedir ki? Bir ağacın altında akşam vakti gölgelenmek kadar kısa bir zaman dilimi değil midir? Eskiye nazaran günler haftalar hatta geriye dönüp baktığınızda yıllar koşmuyor mu? Öyleyse neden boşa zaman harcıyoruz? Niçin? Neden? Anne-babaların üstünde o kadar yük var ki aslında. O çocuğa dini eğitimi nakış misali işlemeliler. İleride böyle tablolar görmemek için işlemeliler. Kur'an aynı Kur'an. İçindekiler Efendimizin (SAV) zamanından taaa bu yana kadar hiç değişmemiş. Bir harf değişmeden gelmiş. Gerçekten üzerimize çöken bu rehavetten dolayı şöyle bir silkelemek lazım kendimizi. Ne oluyor bize? Nereye gidiyoruz? Ne için yaşıyoruz? Neyin mücadelesini veriyoruz? Her günümüz dünden iyi mi? Yoksa kötü mü? Her yılın bir sonraki yıldan kötü mü? Bazı insanlar sokaklara düşüyor elinde tava tenceyle.. Yok diyorlar yok... İnsanları daha da Ye'se düşürüyorlar. Yok olanı veren kim? Ahir zamandayım bire müslüman. Ahir zamanın kıyamet alametlerinden biride "her yeri bir duman kaplayacak. Bu dumandan kafirler çok etkilenip hasta olacaklar, müminler ise bir nezle kadar hafif atlatacaklar." Dumandan kasıt "kriz" olarak yorumlanmış alimler tarafından. Koskoca Amerika sarsıldı Krizden. Krizin asıl başlangıç yeri orasıyken hala Türkiye'ye çamur atanlara diyecek lafım yok. İmanı olanlar bunu tevekkülle, sabırla bekleyerek atlatabilir ama ya tam inanmayan ne yapar? Alır tasını tarağını çıkar yürür. Kriz var diye saçma sapan bağrınır. Allah'ım bazı şeyleri idrak edebilmeyi nasip etsin böyle siğnelere. Bu günlerde geçer elbet. Nitekim Efendiler Efendisi buyuruyorlar ki "Öyle bir gün gelecek ki insanlar sadakasını ve zekatını verecek kimse bulamayacaklar" Demek ki krizin geçeceği günlerde gelecek. Bu kadar isyan etmenin ne anlamı var? Sonuçta verende O, alanda... Allah gerçekten herkese yardım etsin, şeytanın bu adi tuaklarına düşürmesin inş. Aslında şükredecek o kadar çok şey var ki. Fakat insanlar dertlerine düştüklerinden bunu artık görmez olmuşlar. Bu yüzden bir çocuk yetiştirmek çok ama çok önemli. insanın yediğinden içtiğinden izlediği filmlere kadar duyduğu laflara kadar her şeye dikkat etmesi gerekiyor! Yoksa hesabını veremeceğimiz evlat olursa Allah muhafaza ahiretimiz yanabilirde... Dilerim Rabbim herkese sağlıklı, sıhhatli,salih evlatlar nasip eylesin inş. Sabah sabah sizlerle bunları paylaştığım için üzgünüm... Hakkınızı helal edin... Yukarıdaki resmi paylaşmak istemiştim ama telefonun etkisinde kaldım ister istemez.Elimden önce yukarıdakiler dökülüverdi... Yukarıdaki resim kutlu doğum haftasında Kur'an Kursu arkadaşlarıma ve komşularıma verdiğim doğum günü partisinden bir kare. Efendiler Efendisi için hazırlandı her şey. Bir çocuk ailesinden parti ister hemen doğum gününü büyük merasimlerle kutlarız. Aslında çocuklarında hoşuna gidecek böyle paylaşımlar yapmak lazım ki örnek olsun.Mesela çok yakın bir arkadaşım Efendimizin doğum gününde evini kızı için süslermiş. Çok hoş bir şey bu. Erkek kardeşimin sünnet süsleriyle bende evi başladım kapıdan süslemeye. Sevgili eşimin yardımıyla küçük evimizin odasını büyütmek için masamızı çıkardık. Sandalyeleri halıları minderleri yerleştirdik. Perdeyede projeklsiyon görüntüsünü aktardık. Koyu renk kumaşlarla camları kararttık... Tabiki Efendimize (SAV) ait bir köşede hazırladık. Köşemizi güllerle süsledik. Koltuğun üstüne oturmaya kalkınca tatlı arkadaşlarım, üstüne Efendimize aittir diye yazmak zorunda kaldım. Umarum Efendim teşrif etmişsindir. Oraya geldiğini hayal ettim. Hep düşündüm. Zaten odamız karanlıklı. El-ele tutuşup salavatlar getirildi. Kuran-ı Kerim okundu. Sonra Efendimizle ilgilli cd izlendi. Dualar edildi. İlahiler söylendi. Sipariş edilen kocaman 2 katlı bir pasta tekbirler eşliğinde çıkartıldı ve kesildi. İkramlar yapıldı arkasından hediye olarak gül ve hadis kartelası dağıtıldı. Yaklaşık çocuklar hariç 30'a yakın misafirim vardı çok güzeldi. Çocuklarada abdest nasıl alınır ve namaz nasıl kılınır resimleriyle gösterilen boyama kitabı almıştım. Velhasıl çocukların o anki mutluluğu çok güzeldi. Tüm nisan ayının Efendimiz adına kutlanması güzel şeyler yapılması çok özel. Bu nisan ayı benim için o kadar anlamlı ki. Eşimin ve benim doğum günümün dışında biricik Efendimin böyle güzel bir ayda doğması ve sırf O'nun için etkinlikler yapılması çok ama çok duygulandırıcı bir şey. Bu nisan ayı aldığım en büyük hediyeyle inş. benim için hayırlara vesile olmuştur. Hediyemiz bu ayı bizim için daha da anlamlı kıldı. Rabbime binlerce kez şükrediyorum. Teşekkür ediyorum. Şimdilik bu kadar dostlarım hepiniz Allah'a emanet olun.. Selametle...

21.4.09

1 MEVLÜT VE 2 DOĞUM GÜNÜ :)

Herkese Selamün aleyküm :) Ben bir tane bir şey ekliyorum sonra uzun bir süre kayboluyorum ama nedense içimden hiçbirşey eklemek gelmiyor. Bu kadar uzun sürede neler yaptım nerelerdeyim diye soracak olursanız? Eski patronumla yeni bir iş görüşmesine gittim. Yok yoook tekrar eski işime geri dönmüyorum. Haftanın iki günü oraya poğaça ve börek yapıp satıyoruz:)) Sevgili eşimin yardımlarıyla... (benim sağ kolum, canım, herşeyim) Elde edilen geliride ihtiyaç sahiplerine veriyoruz. Gece saat 3'te kalkıyorum ve sabaha kadar harıl harıl poğaça börek yapıyorum. Bu konuda daha pratik bilgilere sahip olan arkadaşlarımızın mübarek önerilerini ve kahvaltı için gidecek tariflerini bekliyorum. Bu işi daha hızlı bir hale döüştürmem gerekiyor. Böyle çok yoruluyorum belki ama herşey Rabbimin rızası için... Onun dışında kuran kursuna gidiyorum ve geçenlerde "Kutlu Doğum" münasebetiyle diyanetin kurslar arasında düzenlediği yarışmada elemelerde malesef 2. olduk. Haksızlıklar yok değildi yani yoksa biz kazanırdık canımmm dimi Halenur :))) Aslında ben yine birşeyler eklemezdim de Sevgili Melekciğim "yeter artık sıkıldım maklubeyi görmekten birşeyler ekle" deyip duruyordu birazda onun dürtmesiyle oldu:)) Pazar günü Merhum Turgut Özal'ın Mevlüdüne gittik. Caminin içi, bahçesi ve dışarısı doluydu. Türkiyenin her yerinden insanlar gelmişler. Allah razı olsun herkesden... Bu sayede İstambul'u laleler solmadan da görmüş olduk. Her çiçek gördüğümde oraya buraya saldırıyordum ama biriciğimde hiç sesini çıkarmadı. Oda arkadamdan fotoğraf makinesiyle koştu durdu:)) Hava çok güzeldi. Üstüne yenen dondurmanın ardından beyimiz şuan hasta yatıyor. Biraz fotoğraflarla baş başa bırakayım sizi :) eveeett Öyle büyük bir yaratıcımız var ki, aynı zamanda herşeyden üstün bir sanatkar O! Bu kadar renkleri birbirine yakıştıran, şekil veren daha güzel bir sanatkar zaten olamaz! Bir renkte yaratmamış. Renk renk yaratmış ki bu renk cümbüşlerini bile gördüğünde insanın içi açılıyor, mutlu oluyor. Yerdeki bitkileri yeşil gökyüzünü mavi yaratmış. Tam tersini düşünüyorum da... Yani herşeyi ne kadar da mükemmel düşünmüş bir birine yakıştırmış....Seyretmeye doyamıyor insan. Teşekkür ederiz Allah'ım, Seni çok seviyoruz Allah'ım... ** Güzel bir pazar gününün ardından 20 Nisan Pazartesi günü Efendimizin (SAV) doğum gününü Kuran kursundaki arkadaşlarla ve misafirlerimizle kutlamış olduk. Öyle güzel ve maneviyat dolu bir gündü ki göz yaşları sel oldu aktı. Canım Efendim bazen hayattaki istediklerim olmasada aslında çok şanslıyım ki Rabbim Seni bilmemi varlığından haberdar olmamı nasip etti, Rabbim islamla tanışmamı nasip etti...Çok şanslıyım ben çookkk...Bunu tekrar tekrar hatırladım ogün ve aslında şükrümün ne kadar da az olduğunu gördüm. Bir kere daha gördüm...Selam sana Ya Resulallah! Selam Sana Ey Nebi! Kısa bir mevlüt okundu, ilahiler, Kutlu doğum konuşmaları, yazılar, şiirler derken en son Efendimiz için kesilen kocaman bir pasta, dağıtılan hadis kartelaları...Herşey çok ama çok güzeldi işte... Sonraaaaa eşim geldi veee benimde doğum günümü kutladık. 20 Nisan'da doğduğum için çok şanslıyım. Efendimle (SAV) bir ortak noktam var. O yüzden çok seviyorum doğum günümü :) Bizim için çok özelliği olan Mudanyaya gittik.. Romantik bir akşamda aldığım bir buket gülün ardından çok tatlı şirin bir balık rentorantına balık yemeğe gittik. Ardından edilen muhabbet ve yorgun bir çehreyle eve döndük :)) Benim için çok ama çok güzel gündü. Heleki birtanemin yazdığı not beni dakikalarca güldürdü:))) Canım benim buradan itiraf ediyorummm " Seni çooooooooooooooooooook seviyoruuuuuuuuuuuuuuuuuuuummmm " Sen Rabbimin bu dünyada verebileceği en güzel hediyesin bana...Şükürler olsun Rabbime. En sevdiğimiz balık çipura! Hele birde ızgarası olursa mmmmmmmmmm! Balığın ardından ikram edilen harika güveçte tahinli helva mmmmmmmmmm!! :) veeee aldığım çiçeğim. makinamın pili bittiği için az önce bunu zar zor çekebildim. Biraz solmuşta olsa benim için hala güzeller. Tekrar teşekkür ederim Canım!!! Bu vesileyle Herkesin Kutlu Doğum Haftası kutlu olsun. Efendimize layık bir ümmetin parçası olmak ümidiyle... Allah'a emanet olun :)

24.2.09

BEN GELDİMMM, MAKLUBEMLE BİRLİKTE GELDİMMM :)

Herkese merhaba arkadaşlar! Uzun zamandır siteme hiç birşey ekleyemiyorum malesef. Hayatım çok yoğun ve koşuşturmaca içinde geçiyor.Çok şükür Rabbime. Acaba siteyi kapatsam mı diye düşünmeden edemiyorum... Sevgili eşim bir zamanlar maklube ve perde pilavı ustasıymış :))) (şimdi bunu okusa ne ustası ben öyle demedim der:) ) yoğun sorgularıma rağmen eşimin verdiği tarifle yapamayacağımı anladım ve başladım araştırmaya. Daha önce beni resminin görüntüsüyle cezbeden sevgili diyalogyemeklerinin sitesine girerek yardım aldım. Kendisine teşekkür ediyorum tekrar... Kurbandan kalan etler vardı ve pişirince taze et olduğundan keskin bir kokusu oluyor. Bu kokuyuda baharatlarla bastırınca çok nefis bir maklube çıktı ortaya. Maklubeyi o kadar çok denemek istiyordum ki ilk denememi sevgili ev halkına yaptım ve bir kaşık bile kalmaması ilk denemeye göre çok beğenilmesi beni çok mutlu etti :) İkinci denememi ise Sevgili Dostlarım Reyhan ve Semra ile denedik :)) Diğerini fotoğraflayamadım ama arkadaşlarımla olan denememizi fotoğrafladım. 3. denememi ise eşimin iş arkadaşlarına yaptım. 4. denememide gittiğim Kur'an Kursundaki arkadaşlarıma yaptımm. Nette biraz araştırdım. Nedir bu maklube, nereden gelmiştir diye merak edeniniz vardır. Gerçi bu bloglar sayesinde duymayan kalmamıştır sanırım:) Olsun ben yinede biraz alıntı yapmak istiyorum. MAKLUBE ; kelime itibariyle "ters çevirmek" anlamına gelen lezzetli bir yemektir.MAKLUBE,Ortadoğuya has olmasının yanında binlerce yıllık bir geçmişi olan,lezzetine doyumsuz bir yemektir.Ortadoğu,yemek kültürü bakımından dünyanın sayılı coğrafyalarından biridir,dolayısıyla Maklubenin beğenisi de diğer yemeklere nazaran açık ara öndedir. Sini ortasına pişirilen MAKLUBE ters çevirilerek yerleştirilir. Etrafına salata ve yoğurt ile süsleme yapılır. Bu süsleme agız tadına göre değişiklik gösterebilir. (www.maklube.com sitesinden alıntıdır.) eveeeeet tarif için malzemeler (7-8 kişilik) 750 gr dana veya kuzu kuşbaşı et (biraz kendi yağından da doğradım) 3 su bardağı baldo prinç 3-4 adet orta boy patates 2 adet kuru soğan , birkaç diş sarımsak 2 çorba kaşığı tereyağ (etiniz yağsız ise kullanın) tuz, tane karabiber, defne yaprağı patatesleri kızartmak için sıvıyağ sıcak su Süslemek için -Yoğurt -İsteğinize görede bir salata yapın Yapılışı: etimizi ve üzerine 1-2 defne yaprağı, 1 tatlı kaşığı tane karabiber, tat vermesi için 1 orta boy soğan ve birkaç diş sarımsağımızı (dilerseniz yarım havuçda koyabilirsiniz) soyup düdüklü tenceremize alalım. Etler suyunu salıp çekinceye kadar hafif kısık ateşte pişirelim. Etlerimiz piştikten sonra üzerine 1lt sıcak su ekleyip tekrar kaynatalım. (Bu et suyunu daha sonra pilav için kullanacağız)Bu arada pirincimizi yıkadıktan sonra sıcak suda kabartalım. Patateslerimizi soyup yuvarlak ve çok ince olmayacak şekilde keselim ve hafif tuzlayıp, kızgın yağda kızartalım. Soğanlarımızı soyup biraz kalın halkalar halinde doğrayalım. Maklubeyi pişirmek için çok geniş olmayan tenceremizi tercih edelim. Tenceremizin dibine birkaç kaşık kızartma yağından koyalım ve üstüne dilimlenmiş soğan halkalarımızı yerleştirelim. Hiç boş yer kalmasın. Eğer kalırsa tekrar bir soğan daha kesebilirsiniz. Etin yarısını soğanların üstüne yayalım. Onun üstünü kızartılmış patateslerimizin bir kısmıyla kaplayalım. Üzerine prinçlerimizin bir kısmını alalım. Sonra tekrar et, patates ve pirinçlerimizin kalanlarını koyalım. Ara katlara tuz serpelim. Eğer etiniz tamamen yağsız ise tereyağımızı koyalım ve et suyumuzu kenarından üzerine dökelim. Suyunun 2 parmak geçmesini sağlayın eğer et suyunun miktarı yetersiz kalırsa üzerine biraz daha sıcak su dökelim. Tenceremizin kapağını kapatıp kısık ateşte pişirelim. Tamamen suyunu çekmesi gerekiyor. Eğer pirinçlerin pişmediğini düşünürseniz biraz daha sıcak su ekleyebilirsiniz. Suyunu çekip, çekmediği zor anlaşıldığı için, pilavın tam ortasını kaşığın sapıyla açtırdım ordaki su çekilince pişti demektir. Bu arada pilavın ortasını oyuk bırakmayın, piştikten sonra kapatın:)))) Pilavımız biraz demlendikten sonra tenceremizi, sinimizin tam ortasına ters çeviriyoruz. Sonra yavaşça tenceremizi kaldırıyoruz. Eserimizi biraz seyrettikten sonra kişi sayısına göre kenarlarını yoğurt ve hazırladığınız salata ile süslüyorsunuz. Afiyet olsuuuuuuuuuuun :) Hepinize mutlu günler arkadaşlar. Sayfalarınıza uğruyorum fakat çok cvp yazabilme şansım olmuyor. İnş. yazmaya fırsat bulabilirim. Sizleri Efendimiz (SAV) 'in Hadis-i Şerifiyle uğurlamak istiyorum sayfamdan. Hoş çoğumuzun bildiği hatta bilmesede yaptığı bir şey olsa gerek... "İnsanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olandır" Ahir zamanda Efendimiz'in (SAV) hadislerine sıkı sıkı sarılmamız lazım ki inş. bu bizim kurtuluşumuza vesile olsun. Bilerek yaptığınız herbir hadis-i Şerif'e 100 şehit sevabı gibi bir ödül alacağınızı unutmayınız :) Sınavınızda başarılar dostlar :)

15.2.09

Mimlendim :)

Herkese merhaba arkadaşlar :) Filistin olayından sonra içimden bloğuma hiç bir şey yazmak gelmedi... Allah yar ve yardımcıları olsun inş. Bir gün bu zulüm bitecek Allah'ın izniyle... Hayatım son aylarda daha da koşuşturmaca halinde gidiyor. Açıkçası pek boş vaktim olmuyor. MSN adresime bile doğru dürüst giremiyorum. Boş vaktimizde de evimizde çok sevdiğimiz arkadaşlarımızı yemeğe almaya çalışıyoruz. Yada akrabalarımızı ağırlıyoruz. Bu en büyük keyfim oluyor. Haftada en az bir günde böyle geçiyor... Hal böyle olunca bazı arkadaşlarımın sayfalarına arada uğrayabildim ama en kısa zamanda yine uğramaya çalışacağım :) Çok önceden Sevgili Dilek'ciğimin beni mimlediğini görmüştüm. Çok teşekkür ediyorum arkadaşım. Eski bloğumda Şerifeciğim (uğur böceğim) beni mimlemişti bu bloğumda da ilk Sen mimledin sağol arkadaşım :) Dilekciğimi de bayağıdır ziyaret edememiştim. 1 hafta oldu sanırım. O yüzden anneciğinin rahatsızlandığını bilmiyordum arkadaşım. Çok büyük geçmiş olsun Allah yar ve yardımcınız olsun canım kardeşim... Rabbim annene Şafi ismiyle şifa versin. Anneciğini başınızdan eksik etmesin. Dualarımız sizlerle... Sorularımızın cevaplarına bir bakalım... YAPTIĞIM 4 İŞ: -Kur'an Kursuna gidiyorum. (Hayatımda en yaptığım doğru iş) -Sevdiğim insanlarla ve Rabbimin karşıma çıkardığı yeni arkadaşlarla aynı dili konuşmak ve birşeyler paylaşmak herşeyden öte bir mutluluk benim için şu aralar... -Kitap okumaya çalışıyorum (Ah bıkmadan yılmadan bir okusam okusam okusam) -Bol bol dua ediyorum. ve merak ettiğim şeylerle ilgili araştırmalar yapıyorum... En son zaman kavramıyla ilgili katıldığum seminer beni çok etkiledi ve her anımı değerlendirmeye çalışıyorum. Çok şükür Rabbime...İnş. Rabbimin katında da öyledir inş... DEFALARCA İZLEYEBİLECEĞİM 4 FİLM -Kesinlikle Ratatouille!!! :))) -Kung Fu Panda!!! :)))) -Shrek!!! :))) (sanırım ben çizgi filmleri gerçekten çok seviyorum:) -Ben Efsaneyim (Harika bir filmdi), Deja-Vu, Kemik Toplayıcısı Denzel Washington ve Will Smith ikisininde filmlerine bayılıyorum kısacası.. YAŞADIĞIM 4 YER Valla benim yaşadığım tek yer Bursa :) Bursa dışında bir yerde yaşamak istemezdim. Ama kim bilir belki bizde bir gün yurt dışına gideriz belli mi olur :) İZLEDİĞİM 4 TV PROGRAMI -Vakit buldukça Oktay Ustayı izliyorum :) -Tek Türkiye yine vakit buldukça -Dudaktan Kalbe dizisini çok seviyordum onu evde oldukça kaçırmıyordum ama artık salı akşamları evde değilim. Bu yüzden bundan da kurtuldum :))) (zaten bu diziye annemlerden alıştım. hep bu dizinin olduğu gün köye gidiyorduk öyle denk geliyordu:) -Yine vakit buldukça Yaprak Dökümü Çok fazla Tv izlememekle beraber genelde misafirliklere gidince tv açıldığı için mecburen izliyoruz ve sürekli soru soruyorum tabi yanımdakide (geçmiş bölümlerini kaçırmış olduğumdan:) bu yüzden özellikle annem ve eşim sinir oluyor :))) TATİL İÇİN GİTTİĞİM 4 YER - Hayatımın en güzel tatili eşimle yaptığım balayı tatilimiz. Sanki bütün yılların yorgunluğunu üzerimden atmıştım. Canım hayat arkadaşım iyki varsın Seni Çoooooook Seviyorum. Allah seni başımdan eksik etmesin. Bolu-Abant (mutlaka herkes gitmeli) -Bosna-Hersek, imkanı olan mutlaka gitmeli. Rabbimizin eşsiz yarattığı bir güzellik orası yaraları henüz taze bir memleket :( İmkanım olursa eşimle inş. tekrar gideceğiz. -Fethiye-Ölüdeniz -Bodrum HEMEN ŞİMDİ OLMAK İSTEYECEĞİM 4 YER -Kutsal topraklar (Efendimizi SAV ziyaret etmeyi canım Kabemizi görmeyi öyle istiyorum ki. Allah'ım ne olur bu sene nasip et Ümreyi ne olursun) -Her ne kadar ailemle yakın olsamda annemin ve kardeşlerimin yanında olmak isterim -Bende dilekciğim gibi yazıyorum... Bana ihtiyacı olan birinin yanında olmak isterim. Canımdan çok sevdiğim değer verdiğim arkadaşlarımın en kötü günlerinde özellikle yanında olmak istiyorum. Allah bunu bana ölene kadar nasip etsin inş. -En yakın arkadaşım olan Nalan'cığımın yanında olmayı.. Kendisi aynı zamanda hayırhah'ım olur :) Seni çok seviyorum canım kardeşim. Kardeştende ötesin... BİR YAĞMUR DAMLASI OLSAM DÜŞMEK İSTEYECEĞİM 4 YER -Kesinlikle susuzluktan kavrulan dünyanın en fakir ülkelerine -Bir ezan vakti orucunu açmak için koşuşturan susuzluktan kavrulmuş birinin dudaklarına -Yağmur için dua eden ellere -Küçükken yağmur tanelerini ellimizle yakalamaya çalışırdık. Arkadaşlarımla bu bizi çok güldürürdü. Bende yağmur tanelerini yakalamaya çalışan o tatlı minik ellere düşmek isterdim... Bende sevgili Melekciğimi mimlemek istiyorum :) Canım arkadaşım kolay gelsin. Diğer arkadaşlar mimlenmiştir ve cevaplamışlardır diye başka kimseyi mimlemiyorum. Dilek zaten Meleği mimlemiş ama cevaplar henüz yazılmamış :)

1.1.09

YÜREKLERİMİZ YANIYOR!!! BİRŞEYLER YAPALIM NOLUR!!!

Arkadaşlar herkese Hayırlı Cumalar diliyorum. Rabbimin Rahmeti hepinizi kuşatsın inş. Günlerdir Tv.'de Filistinli kardeşlerimizin göz yaşlarına, kanayan yaralarına tanıklık ediyor tüm dünya... Her yerde yürüyüşler, sloganlar, ulaştırmaya çalışılan yardımlar... İçimden hiç birşey yapmak gelmiyor. Yemek tarifi ekleyemiyorum... Bu görüntülere dayanamıyorum.
Okul, hastane, sivil halk bu alçak israil hiç birşey tanımıyor.Çocuk hastanesini hedef aldıklarına inanamıyorum. Ne kadar acımasızlar, vicdansızlar! Allah'ım ailelere sabırlar ver. Savaş bu hiçbirşeye benzer mi? Aç, susuz, acılar içinde kıvranıyorlar... Peki biz ne yapıyoruz? Maddi yada manevi yardımlar yapabiliyor muyuz? Gücü yeten Allah aşkına bağışlarda bulunsun. Gücü yeten yada yetmeyenler ellerini semaya kaldırsın. Dua dua yakaralım Rabbimize...Yarın öbür gün bizim başımızada gelebilir. Onların yerinde bizde olabiliriz. Haydi el ele verelim.
Müminler örülmüş duvar gibidir. Bir tuğlayı alsanız bütün duvar bundan etkilenmez mi? Zarar görmez mi? Yemeğimizi rahat yiyorsak, rahat rahat uyuyor, gülüyor eğleniyorsak nerede kaldı bizim müminliğimiz? Yıllardan beri sürekli ezilen müslüman toplumları değil mi? Çocukluğumda Tv'lerden izlediğim Kosova ve Bosna savaş görüntülerini hala unutamam. Yıllardır Iraklılara yapılanları kim unutabilir? Her türlü pisliği, her türlü iğrençliği yapan o lanet ülkeleri Rabbime havale ediyorum. Rabbim sen Kahhar isminle onları kahret. Onların ordusunu helak et mevlam. Canımın canı, gönlümün nuru biricik Rabbimiz, şu mübarek gün ve dakikalarda Efendimiz (SAV) hürmetine dilenirim senden Filistin halkını koru. Rahman isminle onlara tecelli et Yarab. Sevdiğin kullar hürmetine dualarımızı kabul eyle Yarab!
Arkadaşlarım 07.01.2009 Çarşamba günü Muharrem aynının 10. günü. Yani Aşure günü. Bugüne "Âşura" denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir. Hadis kitaplarında geçtiğine göre ise, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:
1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir.
3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur.
4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir.
5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır.
6. Hz. İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.
7. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.
9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.
(2)Hz. Âişe'nın belirttiğine göre, Kabe'nin örtüsü daha önceleri Âşura gününde değiştirilirdi. devtıklayınız.
Çarşamba günü nasipse komşularımızla toplanıp, dua yapacağız. Duamıza iştirak etmenizi istiyorum. Fetih suresini okuyalım birlikte, Allahümme Ya Kahhar ismini zikredelim Rabbimizin, bol salavat çekelim inş. Kur'an bilmeyen Fetih suresinin mealini okuyabilir. O gün çok mübarek ve özel hep birlikte teheccüde kalkalım. Sizleri Secde-i Rahmana davet ediyorum. İcabet edenler, duamıza katılanlar lütfen yorum bıraksın. Birbirimize iletelim arkadaşlar nolur. Bir kişinin duası farklı, aynı saatte tek yürek olmak farklı. Lütfen davetime icabet edin Allah aşkına.
07.01.2009 tarihinde sizleri sabah 3'te Rabbimin huzurundan birlikte duaya davet ediyorum. Allah razı olsun. İcabet edenden, etmeyenden... Selametle